Yumurta Donasyonu - Kıbrıs Kolan British Tüp Bebek Merkezi

Yumurta Donasyonu

YUMURTA DONASYONU NEDİR?

Yumurta donasyonu, bir kadının yumurtalarını başka bir kadının hamile kalması için bağışlaması anlamına gelir.

Bu işlemde, bir vericiden (donör) toplanan yumurtalar, donasyon amaçlı başvuran çiftin erkek partnerinden alınan spermlerle laboratuvar ortamında döllenir ve gelişen embriyolar kadın partnere transfer edilir.

Bu uygulamada amaç, kadına bağlı ve konvansiyonel yöntemlerle aşılamayan infertilite problemini sağlıklı ve genç donörlerden alınan yumurtaları kullanarak aşmaktır.

YUMURTA DONASYONUNUN TARİHÇESİ

Dünyada ilk uygulamaları 1980’lerin başlarında gerçekleştirilen yumurta donasyonunda, halihazırda IVF tedavisi gören bir hastanın 1 yumurtası diğer bir hasta için kullanılmış, ve gebelik elde edilmiştir. Fakat bu gebelik düşükle sonuçlanmış, canlı doğuma ulaşamamıştır.

Takip eden, 1984 yılında uygulanan denemede yine IVF tedavisi gören bir hastanın yumurtası prematür over yetmezliği olan yani erken menopoza giren bir hasta için kullanılmış ve bu uygulamada alıcının endometriumu oral estradiol ve vajinal progesterone ile hazırlanmıştır. Bu deneme gebelik ve canlı doğum ile sonuçlanmış ve ilk başarılı yumurta donasyonu uygulaması olarak tarihe geçmiştir.

Bu başarı sonrasında yumurta donasyonu, prematür over yetmezliği olan hastalar için başlıca tedavi opsiyonu olarak yaygınlaşmıştır. Bu başarı aynı zamanda over fonksiyon bozuklukları olan hastalarda harici östrojen ve progesteron kullanımıyla endometriumun gebeliğe elverişli hale getirilebileceğini göstermiş ve yumurta donasyonunun dünyada hızla yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Yumurta donasyonunda ikinci önemli başarı yumurta dondurmanın kullanılmaya başlanması olmuştur. Özellikle, embriyo dondurma için vitrifikasyon yönteminin geliştirilmesi, 2000’lerin başlarında yumurta dondurma için de kullanılmaya başlanması ve protokollerin optimizasyonu ile şu anda dondurma-çözme sonrası %90’ın üzerinde canlı geri dönüş elde etmek mümkün olmaktadır. Bu gelişme donasyon için alıcı ve vericinin sikluslarının senkronize edilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmış ve sürecin planlanmasını başvuran çiftler için oldukça kolaylaştırmıştır.

YUMURTA DONASYONUNA KİMLER BAŞVURABİLİR?

Yumurta donasyonuna başvurmak için infertilite problemi mevcudiyeti şart değildir; çiftler şahsi tercihleri ile de bu uygulamaya başvurabilirler. Bu uygulamaya başvuran çiftlerin büyük bir kısmı içinse donasyon, gebeliğe ulaşabilmek için tek seçenek olmaktadır.

Gebeliğe ulaşabilmek için standart IVF uygulamalarının birçok kez tekrarlanması da bazen  çiftler için yıpratıcı olabilmektedir. Bu çiftler için yumurta donasyonu bir tercih olarak değerlendirilebilir.

Yumurta donasyonunun zorunlu seçenek olduğu durumlar

Yumurta donasyonunun bir tercih oluşturabileceği durumlar

Donasyona başvurma nedeniniz ne olursa olsun, merkezimizde tüm süreçleriniz aynı hassasiyetle takip edilecektir. Fakat özellikle, başka seçeneği kalmadığı için başvuran çiftlerimiz için, bir zamanlar çaresiz olduğunu düşündüğünüz infertilite probleminizi birlikte aşmak işimizin en keyifli yönünü oluşturmaktadır.

NİÇİN YUMURTA DONASYONU?

İnsan vücudundaki bütün hücreler oksidatif strese maruz kalarak hasar görmekte ve sürekli yenilenmekte iken, kadınlarda üreme hücreleri için bu durum söz konusu değildir. Bu durum ilerleyen yaş ile birlikte yumurtalarda hasarların birikmesine ve hücre fonksiyonlarının zayıflamasına sebep olmaktadır. İleri kadın yaşına bağlı olarak embriyolarda kromozomal anomali riskinin artmasının en önemli sebebi budur. Yumurta donasyonunda genç ve dolayısıyla sağlıklı yumurtalara sahip donörler tercih edildiği için bu dezavantaj büyük oranda ortadan kalkmaktadır.

Yumurta donasyonunun diğer bir avantajı, alıcının yaşının başarı şansı üzerindeki etkisinin oldukça düşük olmasıdır. Bu alanda yapılan klinik çalışmalarda, implantasyonu olumsuz etkileyecek uterin ve/veya endometriyal faktörlerin bulunmaması halinde, bu yaş grubundaki hastalarda benzer gebelik ve canlı doğum oranları elde edildiği gösterilmiştir.

KİMLER DONÖR OLABİLİR?

Yumurta donasyonunun başarısını belirleyen en önemli faktör donörün yaşıdır. Klinik çalışmalar, donör yaşının 34 ve altı olduğu uygulamalarda en yüksek başarı oranlarının elde edildiğini göstermektedir. Ülkemizde donörler için ilgili mevzuatta tanımlanmış yaş aralığı 18-35 yaşlarıdır. Merkezimizde ise ağırlıklı olarak 20-25 yaş aralığında donörler kullanılmaktadır. Ek olarak, donörün vücut kitle endeksinin  19-29 kg/m2 aralığında olması gereklidir.

Yumurta donasyonunda çiftin tercih edeceği fertil bir yakını donör (bilinen donör) olarak kullanılabilmekle birlikte ağırlıklı olarak kimliği çift tarafından bilinmeyen (anonim donör) donörler tercih edilmektedir.

Yumurta donasyonunda verici ve alıcının uygunluğunu belirlemek için uluslararası kılavuzlarda (ASRM/ ESHRE Guidelines) tanımlanmış prosedürler ve tarama testleri uygulanmaktadır.

Donör İçin

Alıcı İçin

DONÖR VE ALICININ EŞLEŞTİRİLMESİ

Öncelikle, donörün kan grubunun ve çiftin de tercihi gözetilerek, donörün fiziksel özelliklerinin (etnik köken, ten-göz-saç rengi, vücut yapısı vb.) alıcının özellikleri ile uyuşmasına önem verilir. Eğer taze donör yumurtaları kullanılması planlanıyorsa, uygun donör belirlendikten sonra donör ve alıcı senkronize olarak hazırlanmaya başlanır. Donöre uygulanan ovulasyon indüksiyonu sürecinde ortalama 10 adet olgun yumurta elde edilmesi hedeflenmektedir.

Bu süreçte alıcının rahminin transfer için hazırlanması amacıyla gerekli ilaçların kullanımına başlanacaktır. Eğer dondurulmuş donör yumurtaları kullanılması planlanıyorsa alıcının siklusunun uygun aşamasında yumurtalar çözülerek kullanılacaktır. Her iki durumda da elde edilen yumurtalar erkek partnerin spermleri ile enjekte edilerek, döllenme ve embriyo gelişim süreci takip edilir.

YUMURTA DONASYONU SÜRECİ ÖZETİ

Verici

Alıcı

Profil formu, bilgilendirme ve onam formları

Profil formu, bilgilendirme ve onam formları.

Muayene, tarama testleri

Muayene, tarama testleri

Over stimulasyon ilaçlarının kullanımına başlanması

Estradiol kullanımına başlanması

Folikül takibi için ultrasonografik muayene, kan testleri

Endometriyum gelişimini değerlendirmek için ultrasonografik inceleme, kan testleri

Çatlatma iğnesi

Progesteron kullanımına başlanması

Yumurta toplama (iğneden 36 saat sonra), sperm enjeksiyonu

 

Embriyo kültürü (3 yada 5.güne kadar)

Embriyo transferi/embriyo dondurma ya da

Embriyo biyopsi ve embriyo dondurma

YUMURTA DONASYONUNDA BAŞARI ORANLARI

Merkezimizde dondurulmuş-çözülmüş donör yumurtalarında %95’in üzerinde canlı geri dönüş oranı ve %65’in üzerinde blastokiste gidiş elde ediyor olmamızın yanısıra, taze ve dondurulmuş-çözülmüş donör yumurtalarının gebelik oranları bakımından çok benzer sonuçlar vermektedir.

Donör yumurtalarının yaşı, sağlık durumu ve embriyonun rahimde tutunma oranı gibi faktörler başarı oranını etkileyebilir. Genel olarak, yumurta donasyonu başarı oranı yüksektir. Merkezimizde donasyonda kullanılan yumurtalar genç (20-30 yaş), sağlık taramaları yapılmış ve ağırlıklı olarak başarı oranları bilinen donörlerden alındığı için tek bir transferde bile %80’in üzerinde başarı oranları söz konusudur. Normalde bu oran erkek partnerin sperm parametrelerine göre değişiklik gösterebilmekle birlikte, merkezimizde sperm seçimi konusunda gösterdiğimiz hassasiyet nedeniyle, çok şiddetli sperm morfolojik defektleri bulunmaması halinde oranlarımızda önemli bir değişiklik yaşanmamaktadır.

Gizlilik

Yumurta donasyonu uygulamasında anonim donör kullanılıdığında, donör ve alıcının kimlikleri gizli tutulmaktadır. Başvuran çiftler sadece donörün profil formundaki bilgilere ulaşabilir, donörün fotoğraf, kimlik ve iletişim bilgileri gizli tutulur. Aynı şekilde donörler de yumurtalarının kullanıldığı çiftlerin bilgilerine ulaşamazlar.

Yasal Durum

Kıbrıs’ta IVF ve donasyon tedavisi süreçleri 57/2014 sayılı “İnsan Hücre, Doku, Organ Nakli ile ilgili Kuralları Düzenleyen Yasa” ya tabidir. Bu yasaya göre:

Donör sikluslarında, donörün ve alıcının yaşları, prognozları ve transfer edilecek embriyoların kalitesi parametreleri dahil edilerek IVF sikluslarındaki sınırlamalara uygun olarak transfer sayısına karar verilir.

45 yaş üstü kişilerde embriyo transferi yapılabilmesi için; Dahiliye ve Kardiyoloji uzmanı tarafından hamileliğe engelinin olmadığının tıbbi olarak belgelenmesi, Etik Onay Komitesinin gerekli görmesi halinde ek tetkikler yapılması gereklidir.

YUMURTA DONASYONU ETİK, SOSYAL, PSİKOLOJİK YÖNLERİ

Üreme hakkı bireylerin temel haklarından birisidir. Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinin bu hakkı desteklemek amacıyla kullanımı da, tedavi süreçlerindeki yararlılık, zarar vermeme, adalet ve özerklik ilkelerine uygun olarak sürdürüldüğü sürece etik olarak değerlendirilmelidir.

Yararlılık ilkesi doğrultusunda, uygulanacak tedavinin kapsamı konusunda detaylı bilgilendirilme yapılmalı, faydaları ve olası riskleri açıkça anlatılmalıdır.

Zarar vermeme ilkesi doğrultusunda, hem tedaviye başvuran çiftin hem de donörün sağlığı birincil öncelik olmalı, maddi çıkarların üzerinde tutulmalıdır. Yine çiftin ve donörün psikolojik sağlığının gözetilmesi, eksik/yanlış bilgilendirme ve gerçekçi olmayan ümitler verilmesinden kaçınılması gereklidir.

Adalet ilkesi doğrultusunda, tedaviye başvuran her hastaya, etnik kökeni, maddi/sosyal durumu, inançları ve düşüncelerinden bağımsız olarak, eşit bireyler olarak muamele edilmesi gereklidir.

Özerklik ilkesi doğrultusunda, hastaların kişisel inançlarına ve düşüncelerine saygı gösterilmeli, uygulanacak tedavide aykırı bir husus olmadığından emin olmak için her aşamada bilgilendirilmiş onamları alınarak süreç devam ettirilmelidir. Ek olarak, hem kadın hem erkeğin tedavi süreci için hazır olduğundan emin olunmalı, tereddütleri/soruları varsa açıkça paylaşmaya cesaretlendirilmeli ve bu yöndeki ihtiyaçları tam olarak karşılanmalıdır.

Yumurta donasyonunda doğacak çocuk yarı yarıya bir yabancının genlerini taşıyor olacağı için bu durum tedaviye başvuran çiftler de sosyal kaygılara yol açabilmektedir. Tedavi sonucunda hamile kaldığınız andan itibaren süreç normal bir hamilelikten farklı olmayacak ve doğacak çocuk yasal olarak tamamen sizin çocuğunuz olacaktır. Gebeliği nasıl elde ettiklerini paylaşmak çiftlerin birlikte alacağı tamamen öznel bir karardır. Donörün seçiminde fiziksel özelliklerin dikkate alınması, doğacak çocuğun alıcı çifte benzer olma ihtimalini arttıracağı için bu konudaki kaygılarınızı azaltacaktır. Kimlik bilgileriniz gizli tutulacağı ve asla üçüncü kişilerle paylaşılmayacağı için donasyon uygulaması yaptırdıklarının bilinmesi ancak çiftin tercihine kalmaktadır.

Donasyon uygulamasının çiftler için psikolojik olarak da hassas bir işlem olması nedeniyle tedavi öncesinde psikolojik danışmanlık almaları önerilir ve desteklenir. Bu amaçla merkezimizde alacağınız ilk danışmanlık ücretsiz olarak sunulmaktadır. Bu danışmanlıkta çiftler, donasyon uygulamasının, tedavi süreci ve gebelik oluşması halinde uzun dönem etkileri konusunda psikolojik destek alma imkanı bulacaklardır.

YUMURTA DONASYONUNDA OLUŞAN BEBEK ANNEYE BENZER Mİ?

Yumurta donasyonunda olabildiğince fiziksel özellikleri size benzeyen donörler kullanılmaktadır. Fakat yine de tam genetik yapı göz önüne alındığında erkek partnerin ve donörün genetik özelliklerini taşıyan bir embriyo size transfer edilecektir. Fiziki özellikler, kan grubu gibi bir takım detaylar da donor seçiminde dikkate alındığı için bebek de büyük ölçüde fiziksel özellikleri açısından çifte benzeyecektir.

YUMURTA DONASYONUNDA CİNSİYET BELİRLENEBİLİR Mİ?

Yumurta donasyonu sonrası oluşan embriyoda yapılacak genetik testler ile cinsiyet belirlenebilmesi mümkündür. Bu testler: embriyo gelişiminin 3. gününde yapılabilen blastomer biopsisi ve FISH yöntemi ya da 5. gününde yapılabilen trofoektoderm biopsisi ve NGS yöntemidir.

YUMURTA REZERVİ OLMAYANLARDA VEYA MENOPOZA GİREN KADINLARDA YUMURTA DONASYONU YAPILABİLİR Mİ?

Yumurtalık rezervi tükenmiş veya menopoza girmiş kadınlar da yumurta donasyonu ile yaşa bakılmaksızın gebe kalabilirler. Sadece 45 yaş üstü kadınlarda embriyo transferi yapılabilmesi için:Dahiliye ve Kardiyoloji uzmanlarımız tarafından hamileliğe engelinin olmadığının tıbbi olarak belgelenmesi gerekmektedir. Bu raporlama süreci Kıbrıs içerisinde sadece birkaç merkezde yapılabiliyor olup merkezimiz bunlardan bir tanesidir.